Başbakan Erdoğan ın 1915 Olayına İlişkin Mesajı

Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, “Türkler, Ermenileri, Ermeniler de Türkleri ve Kürtleri öldürmüştür. Bunu zaten Ermeniler de inkar etmiyor. Tarihe dönüp bir daha hesaplaşmamız mı gerekiyor?” dedi.

MŞÜ Rektörü Prof. Dr. İnanç ve Muş’ta bulunan İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, 1915 olayları ve çözüm süreciyle ilgili değerlendirmede bulundu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 1915 olaylarıyla ilgili mesajına destek veren Prof. Dr. İnanç, başbakanın çok cesur bir açıklama yaptığını söyledi.

Her toplumun ve her ülkenin tarihinde varlığını sürdürme sürecinde muhakkak ki mücadeleler verdiğini ifade eden İnanç, şöyle konuştu:

“Bu kimi zaman savaş kimi zaman da karmaşayla olur. Dolayısıyla tarihe takılıp kaldığımız zaman, her kavmin birbiriyle savaşmasını gerektirecek bir ton unsur vardır. Bu Türkler, Kürtler ve Ermeniler için de böyledir. Yani toplumun tüm katmanları için geçerlidir. O nedenle ‘bu sorunları tarihçiler değil, siyasiler çözer’ cümlesi çok doğru ve yerinde bir çözümdür. Bunları tekrar etmek, husumet ve savaş demektir. Oysa bugünden sonrasına bakmalıyız. Türkler, Ermenileri öldürmüştür, doğrudur, Ermeniler de Türkleri, Kürtleri öldürmüştür. Bunu zaten Ermeniler de inkar etmiyor. Tarihe dönüp bir daha hesaplaşmamız mı gerekiyor? Geçmişten ders alıp, bir daha savaşın, kavganın olmayacağı bir dünyayı tasarlamamız gerekiyor.”

Bu anlamda Başbakanın açıklamasını son derece cesur bulduğunu bildiren İnanç, Türkiye’de statükonun hakim olduğu, hakim söylemin sürekli nakarat şeklinde tekrar edildiği bir kültür olduğunu, bu kültürü yıkabilmenin önem taşıdığını kaydetti.

“Kurşun atana gül atılmaz”

ABD’nin Hiroşima’ya yaptığı atom bombalı saldırıya dikkati çeken İnanç, ABD’de kütüphanelerindeki yüzlerce ciltlik kitapta, 1940’larda Japonları öldürdüklerinin yazıldığını belirtti.

İnanç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çünkü o zaman savaş vardı, ‘kurşun atanlara gül atılmaz’ diyorlar. Böylece Japon-Amerika tartışması yaşanmıyor. Ama Türkiye’de her dönem ABD’deki kongreye Ermeni meselesi gider. Her dönem Türkiye’nin önünde şantaj olarak kullanılan bu hususu Türkiye’nin bertaraf etmesi gerekiyor. Karşılıklı olarak görüşüp bu dosyayı bir daha açılmamak üzere kapatmak gerekir.”

“İnadına kardeşlik yapacağız”

YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek ise bölgede hakim olan huzurun önemine dikkati çekerek, kardeşlik duygusunun önemini vurguladı.

Yüksek, şunları anlattı:

“Önce insanız ve insan bizim için önemli. Allah’ın yarattığı bu varlığı seversek her şeyi severiz. Japon’u, İngiliz’i severiz de, Kürt’ü, Türk’ü, Laz’ı sevmez miyiz? Canımızdan daha çok severiz. Maalesef ülkede bu ayrılıklar oluşturularak bizi birbirimize düşman etmeye çalışıyorlar ama yapamayacaklar. Allah’ın izniyle biz daha çok, inadına kardeşlik ve barış yapacağız, inadına birbirimize sarılacağız ki düşmanlarımız çatlasın. Üniversitelerin de görevi bu. Atalarımıza bize güzel bir toprak bıraktı. Biz de çocuklarımıza yaşanacak toprak bırakmak için eğitime, kardeşliğe önem vereceğiz.”

Ayrılıkları bir çeşitlilik ve zenginlik olarak düşünmek gerektiğini belirten Yüksek, Anadolu’da Osmanlı’dan bu yana yıllarca kardeşçe yaşayan toplumların bundan sonra da kardeşçe yaşayacağını ifade etti.

Yüksek, “Bir Türk vatandaşı olarak Cudi Dağı’na gezmeye gidemiyorum ama Fransız gazeteci gelip Cudi Dağı’nda gezebiliyor. Fransız gazeteci Kürtleri benden daha çok mu seviyor? Böyle bir şey olmaz. Biz akıllı olacağız, düşmanımızı, dostumuzu tanıyacağız” diye konuştu. – Muş